EKONOMİ bir çalkantı döneminden geçiyor, dolar 4 lira. Ülkeyi yönetenler bunun geçici olduğunu söylüyorlar, inşallah geçicidir.
Döviz kuru enflasyonu yukarıya doğru itiyor. Ekonomide bütün kötülüklerin anası enflasyondur.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci çalkantının ‘jeopolitik’ten, yani Suriye konjonktüründen kaynaklandığını söylüyor:
“Jeopolitik risklerin en yoğun olarak canlandığı bir bölgedeyiz. En önemli ticaret ortaklarımız olan Irak ve Suriye’de bu sıkıntıların yaşandığı bir ortamda ekonomik olarak etkileniyoruz.”
Doğru fakat...
İÇERİDE DURUM NE?
Sayın Zeybekci’ye ekonomiden bahsetmek benim haddim değildir. Ben ekonomiyi etkileyen ‘hukuki güvenlik’ faktörüne dikkat çekmek istiyorum.
Elbette Suriye gerilimi, hele de ABD ve Rusya’nın bilinen davranışları Türkiye’nin ‘jeopolitik risk’ini arttırıyor.
Fakat ‘dışarıdan’ gelen bu riske karşı güçlü olmak için ‘içeride’ hukuk güvenliği, yatırım ortamı, demokratik kurumlar, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı gibi konularda çok sağlam olmamız ve dünyaya bu güveni vermemiz de gerekiyor.
Bu alanlarda kendi içimizde ve dünyada güven uyandıran bir durumda olursak ‘jeopolitik risk’in etkilerini telafi etmenin mümkün olacağını kim inkâr edebilir?
Ama biz kendimiz her gün ‘yedi düvel’in Türkiye’ye saldırdığından, ülkenin OHAL’siz yönetilemeyeceğinden bahsediyoruz.
OHAL SORUNU
Sayın Nihat Zeybekci defalarca OHAL’in kaldırılması gerektiğini söyledi:
“Ekonomi bakanı olarak söylüyorum, ben OHAL istemiyorum kardeşim... İkinci uzatmadan sonra uzatılmasını istemiyorum.” (24 Kasım 2016)
“İnşallah en kısa sürede, belki bunu bir daha uzatmamak suretiyle Türkiye’nin bu OHAL etiketinden kurtulması gerekiyor.” (15 Mart 2017)
“Başta FETÖ olmak üzere terör tehdidi ortadan kalkmalı, Türkiye ilk fırsatta OHAL’den kurtulmalı.” (24 Nisan 2017)
Peki FETÖ tehdidi ortadan kalktı mı?
Henüz ortaya çıkarılmamış fiiller ve kişiler olabilir ama Başbakan Yıldırım’a göre:
“İhanet odaklarının saldıkları zehri devletin damarlarından temizleyen Türkiye artık yeni hedeflere, ufuklara yelken açmıştır.” (1 Nisan 2017)
“Hamdolsun, şu an itibarıyla bu tehlike tamamen ortadan kaldırılmıştır.” (19 Mart 2018)
Demek ki, darbe teşebbüsü üzerine gerekli olarak ilan edilen OHAL’e artık gerek yoktur.
JEOPOLİTİK VE HUKUK
Türkiye’nin her türlü terörle mücadelesi elbette devam edecektir. Mesele şudur: OHAL olmasa devlet terör karşısında yetkisiz mi kalır?!
Çözüm sürecinin tıkanması üzerine Türkiye teröre karşı kapsamlı mücadeleyi 25 Temmuz 2015’te başlatmıştı.
OHAL yoktu ama gerektiğinde birkaç ay süren sokağa çıkma yasakları ilan edildi; meskûn mahallerde hendek, barikat, tuzak operasyonları yapıldı.
Hiçbir devlet görevlisi yetkisizlikten şikâyet etmedi.
AYM ve AİHM de zorluk çıkarmadı.
OHAL olmadan da terörle mücadele için hukuk devletinin geniş yetkileri vardır.
Kaldı ki, terörle hiçbir ilgisi olmayan YÖK kanunu, seçim kanunu, adli yargı kuruluş kanunu gibi birçok kanunda OHAL kararnameleriyle değişiklikler yapıldı. OHAL sayesinde bunlar AYM’ye bile götürülemedi.
Ülke içinde ‘hukuk güvenliği’ sorunu yaratan önemli faktörlerden biri bu tablodur.
Bu sebeple sadece Sayın Zeybekci değil, TÜSİAD dâhil ekonomi çevreleri de OHAL’in kalkması gerektiğini söylüyor.
Neticeten, ekonomi için ‘jeopolitik’ kadar ‘hukuk’ da önemlidir, hatta daha fazla
Yorumlar
Yorum Gönder