Ana içeriğe atla

İki İttifak


‘CUMHUR’ ve ‘millet’ adlarıyla iki ittifak oluştu. Mahiyetleri biraz farklı fakat siyasi öncelikleri çok farklı.

Mahiyet dediğim; ‘Cumhur İttifakı’nın hem parlamento ve cumhurbaşkanı seçimlerini kapsaması hem daha sıkı bir ittifak olması.

Daha sıkı diyorum, çünkü AK Parti’nin “2023, 2053 ve 2071 vizyonu”, protokolde ittifakın ortak vizyonu olarak vurgulanıyor; iki parti böyle yoğun bir ittifak halindeler...

‘Millet İttifakı’ ise sadece parlamento seçimleri konusundadır, partilerin “farklı yaşam tarzlarına ve siyasi görüşlere sahip” oldukları da protokolde vurgulanıyor.

FARKLI ÖNCELİKLER

Tam metinlerini internette görebileceğiniz iki protokoldeki öncelikli kavramları mukayeseli olarak görelim:

‘Cumhur İttifakı’nın protokolünde şu kavramlar vurgulanıyor:

- Güçlü parlamento

- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

- Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılar karşısında yerli ve milli duruş

- Türkiye’ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimleri, saldırıları kalıcı olarak bertaraf etmek

‘Millet İttifakı’nın protokolünde ise vurgulanan kavramlar şöyle:

- Uzlaşma, barış, huzur, istikrar, normalleşme

- Milli iradenin eksiksiz tecelli etmesi, kuvvetler ayrılığına dayalı güçlü meclis

- Kuvvetler ayrılığı ilkesine göre hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı

- Başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere tüm hak ve özgürlükler

Ciddi farklar var. Elbette bir ittifakın öncelikleri, diğer kavramların reddedildiği anlamına gelmez ama aradaki farklar gerçekten ciddi.

CUMHUR İTTİFAKI

‘Cumhur İttifakı’ “Türkiye’ye saldırılar” kavramına odaklanıyor. Böyle olunca hukuk, demokrasi, yargı bağımsızlığı gibi kavramlara protokolde yer verilmemiş.

Zaten iki parti de OHAL’in devamından yana.

Gerçi “güçlü parlamento” deniliyor ama parlamentonun hangi yetkilerle güçlü olacağı konusunda bir işaret yok. Bu, protokol gibi kısa bir metinde ayrıntı sayılabilir ama konuşmalarında da bu konuda açıklık yok.

Milletvekili sayısının 600’e çıkması parlamentoyu güçlendirmez. Amerikan Senatosu’nda üye sayısı 100’den ibarettir ama yetkileri çok geniştir.

Parlamentolar “denetim” yetkisine ve bunu kullanma imkânına ne kadar sahipse o kadar güçlü olur.

‘Cumhur İttifakı’ parlamentonun nasıl güçleneceği, bunun için Anayasa ve yasalarda ne gibi değişiklikler düşünüldüğü konusunda ayrıntılı açıklamalar yapmalı.

MİLLET İTTİFAKI

‘Millet İttifakı’nın protokolündeki “kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı, özgürlükler” vurgusu, benim de yıllardan beri savunduğum kavramlardır.

Terörle mücadelede güçlü olmak için de, uluslararası ilişkilerde saygın olmak için de hukuk ve demokrasinin önemini belirtmeye gerek bile yok.

Türkiye gibi “gelişmekte olan” ülkelerde demokratik ve kurumsal kültürün yerleşmesi için her vesileyle bu değerleri vurgulamak lazım.

Vurgulamak yetmez, ayrıntıları ortaya koymak gerekir.

Yargının bağımlı ya da bağımsız olmasını sağlayacak konumdaki HSK nasıl olacaktır? Parlamentonun denetim yetkisine gerçekten sahip olabilmesi için Anayasa’da, seçim ve partiler kanununda ne gibi düzenlemeler öngörülüyor?

Partiler bu konularda kamuoyuna somut metinler sunmalıdır.

Aslında bütün partiler soyut kavramların ötesinde, somut hukuki ve anayasal projelerini ortaya koymalı, biz seçmenler de bunu talep etmeliyiz.

Bu akşam CNN Türk’te saat 20.30’da Eğrisi Doğrusu programında konuklarım Hasan Bülent Kahraman ve Sencer Ayata ile bu konuları konuşacağız

Yorumlar